20 Kasım 2012 Salı

AÖF


Yurt dışında okulu bıraktığım için evlendikten sonra burda aöf den devam etmeye karar verdim.Kolay olacağını düşündüğüm şeyin bu kadar da karmaşık olduğunu hiç düşünmemiştim. Çalışmadan sınavları geçenler varmış ya onlara uydum galiba.. Yok kardeşim yok öyle birşey! 49 notla bir dersden çok rahat kalabiliyorsun bir kere..  Örgün de olsan imkanı yok o notla kalamazsın, yırtarsın kendini ama yinede geçersin.. Aöf öylemi? kime yırtçan kendini..... Bu maratonda işletme bölümü son sınıfa 4 yılda geldim çok şükür ne evlilik ne hamilelik ne de çocuk yıldırmadı beni derkennnnnnn ne vardı bu yıl şu sistem değişmeseydi? herşey allak bullak olmuş.. Ne ders ekleme işi ne kayıt yenileme neyin ne olduğunu anlayan varsa beri gelsin. Zor bela ders ekledik, kayıt yaptırdık ki o da ayrı bir olay... Vakıfbankın atm sinin bozuk para iadesi yapamıyoruz kusara bakma kardeşim başka kapıya demesiyle son gün olduğu için akşam akşam bütün atmleri navigasyon sayesinde eşimle gezdik. 3 lirası senin olsun al şu parayı desekte yokkk kar etmedi.. Son dakka bir yer bulduk da kayıt paramızı yatırıp para üstü kuruşlarımızı aldık çok  şükür..... Kayıt maratonunu bitirdikten sonra bugün de kitap alma girişimine girdik beklediğimiz sırayı söylemeye gerek yok da 2 ders kitabının ellerinde olmaması ve ne zaman geliceğinin de belli olmaması ayrı bir güzellik! Sınava kalmış bir ay nerdeyse daha kitaplar yok piyasada... Bir de marifetmiş gibi derslerin çoğu ikiye ayrılmış, gelecek dönem görülcekler bu dönem olanlar birde.. Umarım bu yılı da sağ salim atlatır  da hakkımızla diplomamızı alırız, çercevelettirip asıcam valla bu kadar uğraşa..

Yardımcı olmakta gerekirse; AÖF den öğrenmek istedikleriniz burda, hangi derslerden, hangi ünitelerden sorumlusunuz hepsi yazıyor..Kolay gele herkese...

http://eogrenme.anadolu.edu.tr/Sayfalar/default.aspx

16 Kasım 2012 Cuma

Çocuklarda İki Dil..


İlk çocuk olmasından dolayı maalesef Efe Atlas'ı kobay olarak kullanma girişimim devam ediyor.Çocukların ana dili yaşadığı yere göre oluyor, peki farklı bir dil öğretsek sonuç olumlu olurmu diye çok düşündüm.Yurt dışında yaşayanların çocukları 2 dil hatta 3 dile sahip olabiliyorlar aynı anda ama bizim ülkemizde ise durum pek de öyle değil. Almanyadayken ufacık bebelerin almanca konuşması acayip hoşuma gidiyordu ( her ne kadar almancayı sevmesem de).Akıcı olarak Türkçeyi konuşacak bunun yanında da almanca öğretebilirdim hatta potansiyeli olursa İngilizce de yavaştan hayatımıza girebilirdi,peki ama nasıl? Araştırmalarım sonucu benim sadece Almanca babasının da Türkçe konuşmasına karar verdik.Hafta da bir günde İngilizce ile başlıcaz,ona henüz başlamadık.Herşeyin iç içe geçmemesi için kelime dağarcığını eşit düzeyde tutmaya çalışıcaz.Bir nesnenin aynı anda iki anlamını öğrenmesi gibi.. Türkçe ve Almanca kitaplarla da desteklemeye başladım bakalım ilerleyen zamanlarda neler olucak,şimdilik gayet iyi gidiyor söylediklerimi anlıyor ve uyguluyor.Tek dezavantajı geç konuşucak gibi gözüküyor.İlerleyen zamanlarda çalışmalarımızı aktarmaya çalışıcam..

15 Kasım 2012 Perşembe

00.00

 
 
Efe Atlas'la gündelik hayatımız bir buçuk yıldır son sürat devam ediyor.. Her gün yeni birşeyler öğreniyor(pardon öğreniyoruz). Sabah 7 akşam 8 mesaimiz güzel bir şekilde devam ederken yaşadıklarımızı paylaşmaya karar verdim, umarım okuyan herkes için de eğlenceli ve yararlı bir blog olur...